Merhaba, bugünkü yazımızda sizlere hem bir kitap önerisinde bulunmak hem de bize oldukça ilginç gelen bir kavramdan bahsetmek istiyoruz; sensehacking, yani ‘’duyularınızı hackleme’’. Bu kavramla ilk olarak bu yıl Ocak ayında yayınlanan Charles Spence'in Sensehacking: How to Use the Power of Your Senses for Happier, Healthier Living (Duyusal hackleme: Duyularımızın gücünü nasıl daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için kullanabiliriz?) adlı kitabında tanıştık. Bize oldukça ilgi çekici gelmesinin nedeni ise hem yazarın bilimsel temeli, hem de hayatımızı daha mutlu ve sağlıklı bir yönde çekmenin duyularımızla ilişkimizi arttırmaktan ve onları kendi deyimiyle ‘hacklemekten’ geçtiğini söylemesiydi. Ve fark ettik biz bu kavramı bilmeden de aslında köye taşınmamız ve ardından doğayla ve aromaterapi ile geçirdiğimiz sayısız saatlerle geçen sonra son bir yıldır farketmeden bu kavramı hayatımıza uyguluyormuşuz. Bu blog yazımızda sizlere bizde oldukça olumlu sonuçlar veren bu yaklaşımdan bahsetmek ve ‘sensehacking’ kavramını biraz açmak istiyoruz.
‘Sensehacking’ (duyusal hackleme) son zamanlarda ortalığı kasıp kavuran ve giderek daha fazla insanın hakkında konuştuğu bir kavram haline geldi. Peki bu kavram nedir, nereden geldi, bir heves mi, yoksa algılarımızı değiştirip bize mümkün olan en iyi hayatı vermek üzere mi?
sensehacking
Charles Spence kimdir?
Oxford Üniversitesi'nde Deneysel Psikoloji Profesörü Spence, insanların dünyalarını nasıl algıladıklarıyla yakından ilgileniyor. Spesifik olarak araştırması, beynin günlük yaşam deneyimimizi zengin bir şekilde bilgilendirmek için duyusal bilgileri nasıl işlediğine odaklanmıştır. İncelemeleri ve duyularımızın zihnimizde ne gibi etkileri olduğuna dair çalışmalarıyla, cep telefonlarından gıda ürünlerine, iç tasarımdan etkileşime girdiğimiz her şeyin bizi nasıl etkilediğini değiştirdiğini anlamaya çalışmaktadır.
Sensehacking'in tanımı nedir?
Prof. Spence'e göre sensehacking sosyal, bilişsel ve duygusal sağlığımızı iyileştirmeye yardımcı olmak için duyuların gücünü ve duyusal uyarımı kullanmaktır.
Spence kitabında, Sensehacking'i, dünyayı kendi yararımıza anlamak için duyuları kullanma konusundaki doğal yeteneklerimizi kullanmanın bir yolu olarak tanımlar. Dünyayı anlamak ve gezinmek için duyuları nasıl kullandığımızı öğrenerek, daha iyi bir görünüm ve daha sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmek için onları "hackleyebiliriz". Koku, tat, görme, işitme ve dokunmadan nasıl bilgi aldığımıza dair bilgimizi artırarak, hem bu bilgiyi almaya verdiğimiz tepkinin hem de ev ortamlarımızı fiziksel olarak nasıl inşa ettiğimizin bizi olumlu yönde etkilemesini sağlayabiliriz.
Duyusal aşırı yüklenme nedir?
Spence, "Duyularımızın sağlığımız üzerinde, hepimizin tahmin ettiğinden daha fazla etkisi var" diye açıklıyor. “Çevremizdeki manzaralar, sesler, kokular, hem farkında olduğumuz hem de farkında olmadıklarımız” Şehir yaşamının ve sürekli stres altında olmanın üzerimizdeki etkilerinden olabildiğince bahsetmeye çalışıyoruz. Bu konu hakkında bloğumuzda ve mağazamızda zihninizi rahatlatacak çok sayıda fikir ve makale bulabilirsiniz. Akıldaki bu mücadelelerin ve ağırlıkların çoğu, bir tür duyusal aşırı yüklenmenin sonucudur. Duyusal aşırı yüklenme, tüm duyuların beyne o anda işleyebileceğinden daha fazla bilgi göndermesi olarak tanımlanır. Bir şeye konsantre olmaya çalışırken bu aşırı yükü sık sık fark edebiliriz ve açık bir pencereden gelen trafik gürültüsü odaklanmak için mücadele etmemize neden olur. Bu senaryoda, gürültüyü azaltmak için pencereyi kapatarak daha kolay bir şekilde devam etmemizi sağlarız; ancak bazen duyusal aşırı yüklenmeyi çözmek o kadar kolay değildir çünkü soruna neden olan şeyle uyumlu değiliz ve bu bizi huzursuz, rahatsız ve sinirli hale getirir. Sebebini belirleyip bir pencereyi kapatmak kadar kolay çözemeyerek, tanımadığımız ve neden böyle hissettiğimizi rasyonelleştiremediğimiz bir kişi haline geliriz. İnsan vücudu ve zihni o kadar karmaşık bir yapıya sahiptir ki, diğer çevresel unsurlarla birlikte çoklu ve sık aşırı yüklenmelere neden olabilir.
Sensehacking ile duyusal aşırı yüklenmeyi nasıl azaltabiliriz?
Spence “Doğa duyularınızı ne kadar çok uyarırsa, sizin için o kadar iyi” diyor. "Bu yüzden yürüyüşe çıkarken kişisel müzik sisteminizden ziyade doğanın seslerini dinlemenizi tavsiye ederim."
1. Duygularını anlamaya çalış
Çevremize olumsuz tepkiler olarak gördüğümüz şeylere neden olan bireysel uyaranları anlamaya başladığımızda, hatta ruh halimizin duyularımızdan nasıl etkilendiğini öğrenmeye başladığımızda, olumlu değişiklikler yapabiliriz. Bunlar, renk ve şekillerdeki çarpıcı ortam değişikliklerinden, derin konsantrasyon zamanlarında daha küçük kulak tıkacı denemelerine kadar her şeyi içerebilir. En büyük değişiklik, belirli uyaranların herhangi bir anda zihinsel durumumuzu nasıl etkileyebileceğini anlamak ve bu bilgiyi kendimizi günümüzün geri kalanını etkilemeyen bir zihin çerçevesine yönlendirmek için kullanmakla yapılabilir. Bunu yaparken, olumsuz bir uyaranı geçersiz kılmak için duyusal etki bilgimizi kullanabiliriz. Olumlu tepkiler veren unsurları tanıtarak kendimizi bu sağlıksız duygulardan uzaklaştırmaya başlayabiliriz.
2. Aromaterapi’nin gücünü keşfet
Aromaterapi ve uçucu yağlar bu noktada bizce oldukça büyük bir öneme sahip. Duyusal hacklemeyi düşündüğümüzde, herkesin kolayca kullanabileceği en güçlü araçlardan birinin uçucu yağlar olduğunu düşünüyoruz. ‘’Bırak doğa hissetmek istediklerini sana getirsin’’ mottosuyla tasarladığımız modunuza özel uçucu yağ karışımlarından oluşan HİSSET serimiz ise bu noktada elimizin en çok gittiği kokular oluyor.
3. Hem koku hem dokunma duyusunu etkilemek için
Uçucu yağlar doğrudan koku alma alıcılarınızı hedef alarak, zihninizi ve bedeninizi farklı bir yola getirerek koku duyusunu anında uyarır. Ayrıca yeni çıkarttığımız lavanta uçucu yağı içeren Summer Night doğal lavanta kolonyasının da birden fazla duyuyla mücadele için mükemmel bir seçim olacağını düşünüyoruz. Stresli bir anınızda bu kolonyası sadece ellerinize bile uygulayarak hem koku hem de dokunma duyularını etkilemiş olursunuz.
Biz duyusal hacklemenin sadece bir trend olmadığını düşünüyoruz. Profesör Spence'in duyusal pazarlama konusundaki araştırma geçmişi, duyularımızın davranışlarımız üzerinde ne kadar etkisi olduğunu gösteriyor. Artan bilgi birikimi ve kendimizi bu kavram konusunda eğitme fırsatı ile, deneyenler üzerinde olumlu etki yaratabileceğini görmek için sabırsızlanıyoruz.
Nordik köyünden sevgiler
Burcu&Ömer
Comments